Gürcistan´ın Borçalı bölgesindeki köylerden Koçulu, Fahralı, Arıklı, Söğütlü, İmir, Beyler, Bezekli ve kafkasya´nın değişik bölgelerinde yaşayan Karapapak-Terekeme Türklerinden olan köylülerimiz yaşadıkları bölge idaresince konan yüksek vergiye ve etnik baskılara isyan ederek, Osmanlı´ya göç etme kararı almışlardır. Bu göç Ağbaba yolu ile 1800´lü yılların başında Tahminen 1828 Türkmençay antlaşmasından sonra gerçekleşmiştir.iran ve Rusya arasında yapılan
bu antlaşma sonucu Kuzey Kafkasya tamamen Rusya´ya bırakılmıştır.
Bu tarihten sonra Rusya Erivan ve civarına ermenileri göç ettirerek
bu bölgelerde ermeni nüfüsunun çoğunluğu sağlamasına ve
Ermenistan´ın kurulmasına zemin hazırlamış, bölgede ikamet eden
Terekemeler ve diğer Türk boyları köylerine yapılan baskılar ve
baskınlar sonucu göçe mecbur bırakılmışlardır
Köylülerimiz de muhtemelen bu tarihlerde göçe zorlanmışlardır.
Çeşitli zorluklarla ve uzun sürede gerçekleşen bu göç sırasında bugünkü köyün bulunduğu yere ulaşılmıştır. Çoğu birbirine akraba olan köylülerimiz köyün şimdi bulunduğu yere yerleşmiştir. Köyü kuran ilk sülalenin Keseyen ( Keseyenli) oğulları oldukları,daha sonra Yetim Ali´nin (Yetimalılar) ve diğerlerinin geldikleri söylenmektedir. Rivayete göre, arabalarının çamura saplanması veya bir taşa ilişmesi sonrası buraya yerleşmeye karar vermişlerdir. Köyün adı "İLİŞTİ" kalmış, zaman içerisinde "İRİŞLİ"adını almış, hükümet kayıtlarına "İRİŞTİ" olarak geçmiş 1959 yılında köy adlarının zamanın hükümetince değiştirilmesi sırasında Çıldır Gölünün arkasında olduğu için "GÖLDALI KÖYÜ" adını almıştır.
1992 yılında Ardahan il olunca Çıldır ilçesi Ardahan´a bağlandı, İdari olarak Kars vilayetinden ayrılmak istemeyen GÖLDALI KÖYÜ çevresindeki 8 köy ile birlikte 1997 yılında referanduma giderek Çıldır ilçesinden ayrılarak, Arpaçay ilçesine, dolayısıyla Kars vilayetine bağlanmıştır..
Göldalı köyü kuzeyde Aydıngün köyü, Güneyde Taşlıağıl ve Taşbaşı köyü, Doğuda Ermenistan, batısıda Çıldır gölü ve Çanaksu köyü ile komşudur.
Coğrafi yapısı bakımından plato yapıya sahiptir.Denizden seviyesinden yüksekliği 1960 metre olup doğu Karadeniz iklimi hüküm sürmektedir. Geçim kaynağı Hayvancılık ve Çiftçiliktir
1850-1913 yılları arasında yaşamış olan ünlü halk ozanı Aşık Şenlik, "Bir benim atıma deh deyin kızlar" adlı şiirinde Göldalı Köyü yakınındaki "Karabalık Suyu" diye adlandırılan yerde atının çamura saplanması ve Göldalı köyünden gelen kızlardan yardım istemesini konu etmiştir. Yine 1800 yıllarda yaşamış olan Kunduzğap´li Aşık Urfani´nin yazmış olduğu bir şiirinde buradaki köy adları içerisinde Göldalı köyü ( İRİŞTİ) adı da geçmektedir.
BİR BENİM ATIMA DEH DEYİN
Aşık Şenlik’in Deh Deyin Kızlar Türküsünün geçtiği yer ve hikayesi
Aşık Şenlik bir bahar ayında Kars’tan kara atı ile köyüne giderken, İrişti (Göldalı) köyünün altındaki karabalık suyu denen yerde, atı çamura batmış. Mevsim bahar, karlar erimiş, yer nefes vermiş, toprak suya doymuş. Birde baharda yağan yağmurlar haliyle karabalık suyu bataklık bir duruma gelmiş. Aşık Şenlik köyü Suhara’ya (Yakınsu) gidiyor; yolu mecburen İrişti köyünün altındaki Karabalık Suyundan geçiyor.
Bu arada bahar mevsiminde dağlar, ovalar çiçeklerle bezenmeye başlamış, kışın kar altında kalmış beyaz örtüyle kaplanmış çayırlar, tarlalar baharın gelmesiyle yeşermiş. İrişti’den Çıldır gölüne, oradan karşı kıyıda Kısır Dağına, çimen, çiçek bir birini çağırmış. Yeşil bütün güzelliği ile örtmüş dağları ovaları, Doğada tek renk olmaz. Hele Çıldır ovasında hiç olmaz. Her renkte çiçeklerle süslenmiş Çıldır ovası. Birde baharın kokusu, Adeta çiçek çiçeği çağırır demiştim ya bunca güzelliği gören gözler durur mu? durmaz. Toplanır İrştinin gelini, kızı Çıldır Gölü kıyısına yakın Leylus harabelerinin bulunduğu yere giderler. Yemlik, gımı, tere, yarpuz toplamaya, bir o kadar da gezmeye, bu güzelliklerin içinde olmaya giderler. Benim gördüğümde 90 lı yaşlarında olan Sedir Nene o zaman 30 lu yaşlarındaydı yani daha kırk dememiş. Yanındaki İrişti’nin diğer kızları, gelinleri hep birlikte Karabalık suyunu geçip göl yakınındaki Leylus’a giderler.
İşte tam burada Karabalık suyunda bir atlının atının battığını, atını bataktan çıkarmaya çalıştığını görürler. Atlıda onları görür. Atlı sıradan bir atlı değil. Sözünü esirgemeyen, sazın ve sözün ustasıdır. Kars'tan , Gürcistan'a, Borçalı'dan Erivan'a, Azerbaycan'dan İran'a, Tebriz'e ünü yayılmış, saz-söz ustası Aşık Şenlik'tir bu. Başında Karapapağı elinde kamçısı ile Atını çıkarmak için onlardan yardım ister.
‘Kızlar, anam, bacım bir yardım edin atımı çıkarın, kiminiz yalından, kiminiz kuyruğundan bir benim atıma deh deyin çıkaralım ‘ der. Kızlar , gelinler önce yardım etmek istemez, çekinirler yabancıdan. Sonra içlerindeki yaşça daha büyük olanlar yardım isteğini geri çevirmez. Yolda kalana yardım etmek sevaptır, der atı çıkarmaya yardım ederler. Ama yabancıyı daha tanımamışlardır. Kızlardan biri olan Mine ata biraz sert darbeler vurur. İşte o zaman Şenlik Baba dayanamaz, dilinin ucuna geleni söyler.
Uzak yerden mende burya gelmişem,
Ayva kimi sararıban solmuşam.
Atımı batırıf yolda galmışam
Deh deyin gızlar deh deyin,deh deyin.
Bu sırada aralarında Sedir Nene ile birlikte bulunan, Hannene, Hatem, Gülavatın, Gözel ve diğer gelin ve kızlar atı yavaş yavaş çıkarırlar. Şenlik Baba’nın çalıp söylediğini gören Sedir Nene Aşık Şenlik’i tanır.Heyecanla kızlara yönelir. ‘aman kızlar bu Aşık Şenlik’dir bizi rezil eder. Tez olun atı çıkarın.’kızlar, gelinler atı çıkaradursun Aşık Şenlik türküsüne devam eder.
Mende gelerdim o Gars'ın elinnen,
Eğlenin eğeri alem belinnen.
Kimi guyruğunnan kimi yalınnan,
Deh deyin gızlar deh deyin,deh deyin.
Naçar galdım aman kömeh eyleyin,
Derisi zayıfdı gızlar gözdeyin.
Kimiz zoğma vurun kimiz bizdeyin,
(Bir yan'na yığın,bir yannı düzdeyin)
Deh deyin gızlar deh deyin,deh deyin.
Yağşıdı bu yerlerin bahar yazı
Ötüşer ördeği,çığrışer gazı
Yığ'lıf İrişdi'nin gelin gızı,
Deh deyin gızlar deh deyin,deh deyin.
Bu yerlerin ne hoş olur havası..
Goç yiğidin esgih davası.
Budur Gul Şenniğin size duvası
Deh deyin gızlar deh deyin,deh deyin.
Burhan Görken
Kaynak: Aşık Ömer Duman -Yılmaz Ağbulak
Turnalar
Lavas geçidinden bağla katarı,
Zerşat ın düzünden gelin turnalar.
Kümbete uğrama konak etmezler
Karşı Taşbaşı, bilin Turnalar.
İrişti, Külveran kalsın sağ yana
arada sırada in Kamervan a
Aldız sesizliktir Cala Virane
orada da bir şadlık alın turnalar
Sefil Akçakale dönüştü yaza
Uğrama Kakaç a belki yaza,
Sudeğen den doğru in sen Canbaza
Çıldır çukurunu Bilin Turnalar
Zinzal lar çekilip yüzden yüze
Sor Çamdıra nın halini acaba nice
Suhara mahsurdur bari bir gece
orada misafir olun turnalar
Purut piyadedir Koğze ziyade
Urta ile Meredis vermesem yada
Kırk çalak başı in Zurzuna da
orda bir şadlık salın turnalar
Yönün döndür Atavan ın sağına
Kuşluk mahalinde Ardahan ın çayına
İkindi zamanı Cinler dağına
Kunduz Köydür köyünü bilesen turnam
Urfani yem içtim haktın bir bade
Türkmen in elleri hepsi yaylada
nazlı yarda salarmı bizi yada
Yardan bir haber alasan turnalar
Aşık Urfani-kunduzğep