NE YENİR
Ne yenir?
Burada yiyecekler gitiğiniz mevsime göre değişir. Eğer karı, kışı, tipiyi göze alarak
kışın köye giderseniz hiç şüphesiz kaz yemeyi hak ettiniz demektir. Bir yandan kaz
yerken, bir yandan da keşke giderken eve de birkaç tane götürsem diye aklınızdan
geçirirsiniz. Hiç merak etmeyin, siz rahat rahat yemenize devam edin. Köylülerimiz
siz gitmeden bir-iki gün evvel götüreceğiniz kazları hazırlayıp gelirler. Bak bu ikisi
sana, bu biri kızıma, bu da oğluma , bu da falanca akrabaya diyerek kazları getirirler.
Artık sizde görevinizi yapıp o kazları verilen adrese getirirsiniz.
Eğer Gittiğiniz zaman yayla zamanı ise yine şanslısınız. Çünkü taze kaymak ile
yapılmış nezih yeme şansınız var demektir. Yarın ne yiyeceğiz diye düşünmeyin ertesi
gün bir horoz beçe, ertesi gün feselli, ertsi gün belki pişi, belki mafiş
yiyebilirsiniz. yemeklerin arkasından içtiğiniz çaylara da doymayacaksınız.
Eğer gittiğiniz zaman bahar mevsimi ise yine şanslısınız. Çünkü köyümüz Çıldır
Gölüne çok yakın. Av yasağı başlamadığı için, ister gidip kendiniz balık tutun,
isterseniz tutanları seyredin. Ama balık yemeden gelmezsiniz.
Burhan Görken TEMMUZ 2006
NEREDE KALINIR
Nerede Kalınır: Bak bunu gitmeden evvel düşünmek lazım. Öyle otel, motel yok. Ama bu köylüyseniz muhakkak bir akrabanız köyde vardır. Bu köyden olupta, uzak ya da yakın akrabası olmayan yoktur. Biraz düşünürseniz, köyün çoğunun bir biri ile hısım-akrabalığı olduğunu göreceksiniz. Eğer kısa zaman kalcaksanız en yakın akraba kim ise onda kalırsınız. Yok eğer yaz boyu kalmayı düşünen emekliyseniz yada, çoluk çocuk kalbalık gidip her yaz 1 ay kadar kalmayı düşünen biriyseniz, o zaman durum değişir. Akraba da olsa başkasına fazla yük olmamak lazım. Ozaman oradaki eski dede-baba evinin bir iki odasını tamir ettirip kullanılır hale getirmeniz lazım.
Böyle yaparsanız köydekilerin de takdirini kazanırsınız. Çünkü onlar baba mülküne sahip çıktığınız için, sizi takdir ettiklerini her fırsatta söylerler. Eğer baba mülkünü, yıkık, virane bırakırsanız, bunu da size her fırsatta söylerler. " Eye hele burya bah, siz gaç gardaşsınız, hereniz bir-iki milyar verseniz, babanızın mülkünü yapdırıp her yaz burya gelersiniz." yada " ya menim .....falanca yerde villam var. Ama men gene burya gelerem. hem babamın mülküne sahaf çıharım hemde tatilimi yaparım." yada " ya buranın havasına suyuna gurvan olom bu havayı, suyu başka yerde tapammazsan." derler.
Burhan Görken TEMMUZ 2006
HEPSİNİ ÇEPERİN DİVİNE DOLDURDUM..
Taşbaşı Köyünden yaya olarak Göldalı Köyüne geliyorduk. Karabalık suyunu geçip, Tepede Göldalı yol ayırımına gelmiştik. Geriye dönüp asfalt yola baktığımızda 3 çocuğun asfalt yol üzerinde bisiklet ile bize doğru geldiğini gördük. ikisi bisikletli olan çocukları, yol ayırımında durup bekledik.Bize doğru yaklaştıkça onları tanımaya çalışıyordum. Birini iki yıl önce köyde gördüğüm için tanımıştım. Hiç tanımıyormuş gibi kim olduklarını nerden gelip,nereye gittiklerini sordum. Onlarda Gölde balık avından geldiklerini Göldalı ya gittiklerini söylediler. Önce biraz çekimser davransalarda yabancı olmadığımı aynı köylü olduğumu anlayınca kendilerini tanıttılar.
Biri Sümmani Yumruktay ın oğlu Özer, diğeri Kahraman Karakaya nın oğlu Erdem, bir diğeri de Ömer Karakaya nın oğlu Caner di. Birkaç fotoğraf çektikten sonra yolumuza devam ettik. Bu çocukların köyümüze özgü espirili sohpetleri ile yorgunlığumuzu unutmuştuk. Çocuklardan biri Burhan amca "aha bu varya keçen sene bu çayırda top oynuyan genşderi gülleledi. Hamsını çeperin divine doldurdu "diyerek Özer i işaret
etti. Özer e dönüp doğrumu diye sordum.O da bu gülleleme olayını baştan sona kadar anlattı. "Köyün genşderi aha bu çayırda top oynuyollardı. Genşderden biri gelip maa vurdu.Mende sinirrendim hemen öye gedif av tüfeğini alıf geldim. Genşder arkadaşlarını korumak için ortalarına aldılar.Yanı vurmuyom diye. Men de ona sesdendim .Dedim olan arkadaşdarını seversen bir addım gavağa çık. Korkdu çıkmadı. Mende onnara doğru havıya bir el ateş elledim.Hamsı çeperin divine doldu. Bir el daha ateş elledim ama meret tetih tüşmedi. Dedim ola böyün şansdı günündesen bir dahaki sefere işin bitecek."
Bu olay aslında bir kavga olsa da esprili anlatımları ile dinleyene şaka gibi geliyordu.
Burhan Görken 29 temmuz 2006
**********************************
ATLAR PARLAYINCA...
Köye doğru yavaş yavaş yürüyorduk.Bir diğeri başka bir olayı anlattı bize.
"indi da keçen yaz Köylümüz...... at dırmığınnan tüşüf.Ertesi gün tükene gedende, deyifler aya noldu keşmiş
olsun. O da deyifdi eye düneyin addar parradı andır dırmıhdan tüşdüm. İndi bu omuzum ele ağrıyerki...
Birez duruf o bir omuzunu gösderif aha burada ele sızıllıyerki...Birez duruf sağ eyeğini gösderif.Aha
burda olaki inciyifdi...Birez duruf.sol golunu gösderif aha burada sanki gırılıfmı ne yaman ağrıyer...
Birez duruf sırtını gösderif heleki bura ağrısınnan geje yatammadım vallaha...Birez duruf başını tutuf
hele başımki yaman ağrıyer.Deyifler aya be haran sağlam galdı ki. o da deyifki eye nağayrem bu kış andır atdara o geder ot saman yedirmişik ki indi de gudurufdular.Galdırdı yere vurdular meni."
Burhan Görken 29 temmuz 2006
*********************************
Köyde en çok çalışanlar çocuklar. Sabah hayvanları nahıra katmak için erkenden onlar kalkar, Evde binek at varsa götürüp onu kilometrelerce uzağa örüklemek onların işi, Komşulardan bir şey alınıp verilecekse yine onların işi.Yaylaya , çayıra tarlaya birşey gönderilecekse bu da onların işi. Evde kalan hasta hayvanlar varsa onlara bakmak, otlatmak, suya götürmek de onların işi. Kaz, tavuk, hindi , ördek civcivleri onlardan sorulur. Bunları daha da uzatabiliriz, kısacası köyde en çok çalışan çıcuklar.
Bunlardan biride Çağlar, köyde herkes ona Çavuş der.evde de Çavuş aşağı, Çavuş yukarı koşturup durur. Sadece Çavuş değil çocukların hepsi koşturup durur.
Temmuz sıcağında dışarıdan eve geldiğimizde Aydın emim Çavuş a seslendi "Ola Çavuş bu uşaklara söyüh bir su geti işsinler." Çavuş hemen su getirmek için koştu. Biraz geç gelince, Dedesi Aydın emim bağırdı." Ola çavuş harda galdın hay senin belin ağrısın". Elinde su ile kapıdan içeri girmeye hazırlanan Çavuş cevabını geciktirmedi. "Savr elle lele geldim"
Burhan Görken 29 temmuz 2006
***********************************